Evliyânın önde gelenlerindendir. İsmi Muhammed bin
Muhammed'dir. Lakabı Kutbüddîn olup, Alaşarlıdır.
Doğum târihi bilinmemektedir. Tebriz, Meraga ve Şirvan'da yaşadı. Kutbüddîn İznîkî, yine evliyanın büyüklerinden olan Muhammed Harezmî hazretlerinin talebesi idi. Onun sohbetlerinde yetişip kemâle geldi, olgunlaştı. Bir ara Hacca gitti ve Hac dönüşü Mısır üzerinden Anadolu'ya geçip İznik'e yerleşti. Orada ibâdet ve talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Zaman içinde bir takım kerâmetleri görüldü.
Doğum târihi bilinmemektedir. Tebriz, Meraga ve Şirvan'da yaşadı. Kutbüddîn İznîkî, yine evliyanın büyüklerinden olan Muhammed Harezmî hazretlerinin talebesi idi. Onun sohbetlerinde yetişip kemâle geldi, olgunlaştı. Bir ara Hacca gitti ve Hac dönüşü Mısır üzerinden Anadolu'ya geçip İznik'e yerleşti. Orada ibâdet ve talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Zaman içinde bir takım kerâmetleri görüldü.
Kutbüddîn İznîkî'nin
oğlu Muhammed İznîkî de derin âlim idi. Kendisi ve oğlu, çok kıymetli eserler
kaleme aldılar. Türkçe olarak yazdığı Râhat-ül-kulûb ile Mukaddimet-üs-salât kitapları,
eserlerinden en önemli olanlarıdır. Tefsîri ve başka eserleri de vardır.
Birinci eseri Ayasofya, ikincisi de Nûruosmâniye kütüphânelerinde mevcuttur.
Kutbüddîn İznîkî bir
sohbetinde buyurdu ki:
"Allahü teâlâya hamd olsun ki, bize, evliyâyı ve âlimleri sevmeyi nasîb etti, gönlümüzü onlara bağladı. Peygamberlerin en üstününe selâmlar olsun ki, O, Resûllerin imâmı ve hem de sonuncusudur. O, Muhammed Mustafâ'dır ki, dünyâda ümîdimiz O'nadır, âhırette O'ndan şefâat umarız. O'nun yüksek mertebede olan Ehl-i beytine ve Eshâbına selâm olsun! Onlara uyanlar hidâyet üzeredirler.
"Allahü teâlâya hamd olsun ki, bize, evliyâyı ve âlimleri sevmeyi nasîb etti, gönlümüzü onlara bağladı. Peygamberlerin en üstününe selâmlar olsun ki, O, Resûllerin imâmı ve hem de sonuncusudur. O, Muhammed Mustafâ'dır ki, dünyâda ümîdimiz O'nadır, âhırette O'ndan şefâat umarız. O'nun yüksek mertebede olan Ehl-i beytine ve Eshâbına selâm olsun! Onlara uyanlar hidâyet üzeredirler.
Takvanın önemine binaen
de nasihatlerde bulunmuştur. Zîrâ amelin kabûl olunması ve îmânın dürüst
olması, takvânın şartıdır. Takvâ, Allahtan korkmaktır. Allahı bilmeyince, O'nun
azametini ve celâlini anlamayınca, Allahtan korkmak hâsıl olmaz. Dînin ve
îmânın aslı ve ilmin temeli, Allahü teâlâyı bilmek ve birliğini kalb ile tasdîk
etmektir. şöyle ola ki, eğer başını kesseler ve bütün varlığını alsalar râzı
olasın; Allahü teâlânın birliğini gönülden çıkarmayasın. Miladi 1415 târihinde
İznik'te vefât etti. 1418'de vefât ettiği de rivâyet edilmektedir. Kabr-i
şerîfi İznikte'dir.
TADO
HAVADİS EKİBİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder